Depo’da Aylak Adam Gösterildi
HAYAL PERDESİ - Belgesel 13.02.2013

Depo’da Aylak Adam Gösterildi

 

Sinema yazarı ve yönetmen Özgür Şeyben’in 2012 yapımı Bir Aylak Adam filminin İstanbul’daki ikinci gösterimi Saturdox kapsamında Tütün Deposu’nda yapıldı. Gösterimin ardından yönetmenin, akademisyen Alisa Lebow’un ve İmre Azem’in katılımıyla bir söyleşi gerçekleştirildi. Necati Sönmez’in moderatörlüğünü yaptığı söyleşide son dönemde Türkiye’de üretilen belgesellerdeki anlatım biçimleri tartışıldı.

 

Mehmet Murat Özyurt adındaki günlerini hiçbir şey yapmayarak geçiren bir adamın hikâyesinin anlatıldığı film için yönetmen Özgür Şeyben, “Ben filmimi belgesel olarak nitelendirmiyorum, bence kurmaca bir film” dese de yapım mockumentary (sahte belgesel) tarzına yaklaşıyor. Gündüzleri alışveriş merkezlerinde dolaşan, geceleri ise kendine benzer arkadaşlarıyla film galalarına katılıp karnını doyuran Mehmet Murat Özyurt’un gittikçe sıradanlaşan, sıradanlaştıkça absürdleşen hikâyesine konuk oluyoruz.

 

 

Konuşmasına son dönemde belgeselin kazandığı itibara değinerek başlayan Özgür Şeyben, belgeselin ciddiyet, saygınlık gibi anahtar kavramlarla özdeşleştiğini belirtti. Kurmaca filmlerin, hatta reklam filmlerinin bile belgesel anlatımına yaklaşmasına değinen Şeyben, konvansiyonel sinemadaki kusursuzluğun artık seyirciyi büyülemediğini, belgesel sinemadaki prodüksiyon hatalarının, eksikliklerin tolere edildiğini belirtti. Filmini kurmaca olarak niteleyen Şeyben, filmdeki gibi bir karakteri bulsa ve belgeselini yapmak istese, muhtemelen ikna edemeyeceğini söyledi. Belgesel prodüksiyonunun kolaylığının kendisini etkilediğini anlatan Şeyben, akademisyenliği bıraktıktan sonra bir an önce filmini bitirmek istediği için kolay bir prodüksiyonu tercih ettiğini belirtti.

 

Alisa Lebow ise belgeselin klasik formlarının hiçbir zaman kalıba girmediğinden, formları tartışırken aslında ne kadar geçişken anlatım olanaklarına sahip olunduğunu gördüğümüzden bahsetti. Bir uçta kurmaca, bir uçta da belgesel anlayışı olmadığını vurgulayan Lebow, iki bölge arasındaki gri bölgelerde yaratıcı çalışmalar yapıldığından söz etti.

 

Ekümenopolis belgeseli hakkında konuşan yönetmen İmre Azem ise, kullandıkları altı dakikalık animasyona fonksiyonel olarak baktıklarını söyledi. Türkiye’nin planlama tarihinin anlatıldığı animasyon bölümünü animasyon olmadan yapmaya kalksalar yirmi dakikaya kadar uzayacağını söyleyen Azem, konsantre biçimde bilgiyi verme amacıyla görüntüler ile metinleri birleştirdiklerini belirtti. Belgeselin içinde animasyon olur mu sorusunu düşünmediklerini söyleyen Azem, sektörel kaygılardan ötürü bu tarz kalıplara sokulmaya çalışıldığını, ancak bunun yararsız olduğunu sözlerine ekledi. (Kültigin Kağan Akbulut)

 

ARKADAŞINA GÖNDER:
Ad Soyad:
Email Adresiniz:
Arkadaş(lar)ınızın Email Adresi:

birden fazla email adresi yazacaksanız boşluk ile ayırmalısınız.
NOTUNUZ:
Bilim ve Sanat VakfıKüre YayınlarıKlasik Yayınlarıİstanbul Şehir Üniversitesi
Hayal Perdesi © 2010 - [email protected] Yayımlanan malzemenin bütün hakları Hayal Perdesi’ne aittir. Kaynak göstererek alıntılanabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir..