MAFM'da Yılmaz Güney Sineması Tartışıldı
HAYAL PERDESİ - Gündem 01.10.2011

MAFM'da Yılmaz Güney Sineması Tartışıldı

Mithat Alam Film Merkezi Türkiye sinemasının öncü yönetmenlerinden Yılmaz Güney’in ölümünün 27’inci yılı anısına Güney’in klasikleşmiş eserlerinin de gösterildiği üç günlük bir program hazırladı. Programdaki film gösterimlerinin ertesinde yönetmen Hüseyin Karabey, sinema tarihçisi Zahit Atam ve Yılmaz Güney Kültür ve Sanat Vakfı’nın kurucusu ve yöneticisi, Yılmaz Güney’in hayat arkadaşı Fatoş Güney’in katılımıyla bir panel gerçekleştirildi. Büyük ilgi gören panelde Fatoş Güney, Yılmaz Güney’le tanışmalarını, Yılmaz Güney’in düşünceleriyle ve filmleriyle tanışma sürecini, siyasal zorluklarla başa çıkma yollarını anlattı. Zahit Atam, Güney sinemasını Üçüncü Dünya Sineması çerçevesinde değerlendirdi. Hüseyin Karabey ise 90’ların başında genç ve sosyalist bir sinema meraklısıyken Yılmaz Güney’in sinemasının kendilerine nasıl güç verdiğinden bahsetti.

Yamaç Okur’un moderatörlüğünü yaptığı panelde ilk sözü Fatoş Güney aldı. Yılmaz Güney’le Fatoş Güney’in tanışmaları Yılmaz Güney’in tam da eski rollerinden sıyrılıp kendi deyimiyle “toplumu sarsmaya çalışan filmler” yapmaya karar verdiği döneme rastlar. Ünlü bir yıldız olmasına rağmen Yılmaz Güney’i tanımayan Fatoş Güney, bu çirkin adamın nasıl olup da yıldız olduğuna şaşırır. Yılmaz Güney, Fatoş Güney’e ikinci buluşmalarında kendi kitabı Boynu Bükük Öldüler’i verir. Kitabı okuyan Fatoş Güney’in dünyası değişir, toplumu algılamaya başladığını düşünür. Sonrasında film çekimlerinde, hapishanelerde, sürgünlerde Yılmaz Güney’i yalnız bırakmayan Fatoş Güney, Deniz Gezmiş’in idamına yönelik protesto yaptıkları için dönemin aranan sosyalist öğrencilerini de Yılmaz Güney’le beraber evlerinde saklar.

Daha sonra sözü alan Hüseyin Karabey ise 90’larda Mezopotamya Kültür Merkezi bünyesinde başlattıkları sinema çalışmalarında Yılmaz Güney’e öykündüklerinden bahsetti. Karabey, işçi ve Kürt mahallelerinde yaptığı belgesel çekimlerinde Yılmaz Güney’in afişinin bir ikon gibi her evde asılı olduğuna vurgu yaptı. Yokluk içinde nasıl film çekeceklerini düşündükleri zaman, Yılmaz Güney’in Yol filmini daha kötü şartlar altında, hapishanedeyken çekmesinin onlara güç verdiğini anlattı.

Zahit Atam ise Yılmaz Güney’in sinemasını analitik bir perspektifle inceledi. 1930’larda doğan kuşağa mensup ve büyük bir adanmışlıkla film çeken sinemacıların üçüncü dünya sinemasını yarattıklarını söyleyen Atam, Yılmaz Güney’in bu sinemacılar arasında ayrı bir yeri olduğunu belirtti. Üçüncü dünya sinemasının dağıtım, sansür, halkla buluşma gibi büyük sorunlarına dünya sinemasında bir tek Yılmaz Güney’in çözüm bulabildiğini belirtti. Güney’in hayatının en ince ayrıntılarına kadar giren Zahit Atam Yeşilçam sinemasının bir dönemini de Güney’in çerçevesinden inceledi. 

Fatoş Güney ve Hüseyin Karabey gelen sorular üzerine Yılmaz Güney Kültür ve Sanat Vakfı’nın yakın dönemde yapacağı projeleri anlattı. Zahit Atam da yakın zaman da Yılmaz Güney hakkında bir kitap çıkaracağını müjdeledi.  (Kültigin Kağan Akbulut) 

* Fotoğraf MAFM'dan alınmıştır.

ARKADAŞINA GÖNDER:
Ad Soyad:
Email Adresiniz:
Arkadaş(lar)ınızın Email Adresi:

birden fazla email adresi yazacaksanız boşluk ile ayırmalısınız.
NOTUNUZ:
Bilim ve Sanat VakfıKüre YayınlarıKlasik Yayınlarıİstanbul Şehir Üniversitesi
Hayal Perdesi © 2010 - [email protected] Yayımlanan malzemenin bütün hakları Hayal Perdesi’ne aittir. Kaynak göstererek alıntılanabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir..