Mithat Alam Film Merkezi usta yönetmen Metin Erksan’ı bir panelle andı. Panele, oyuncu, senarist ve Erksan’ın doktoru Ercan Kesal, akademisyen ve Metin Erksan’ın Sinemasını Okumayı Denemek kitabının yazarı Kurtuluş Kayalı ve Erksan’ın öğrencisi yönetmen Mehmet Eryılmaz konuşmacı olarak katıldı. Sinema yazarı Olkan Özyurt’un moderatörlüğünü yaptığı panelde konuşmacılar Metin Erksan’la kişisel tanışıklıklarını ve Erksan sineması hakkındaki görüşlerini aktardı. Panelden önceki gün de Erksan’ın Susuz Yaz ve Kadın Hamlet filmleri merkezde gösterildi.
“Metin Erksan’ın filmleri akademisyenler, entelektüeller için verimlidir” diyen Kurtuluş Kayalı, konuştuğunuz zaman Erksan’ın sinemacı olduğunu anlayamayacağınızı, sinemadan çok sosyoloji, dış politika gibi alanlarda konuşmayı sevdiğini, konuşmasında da kuru bilgiler değil önemli değerlendirmeler yaptığını belirtti. Erksan’ın biat etmeyen bir yönetmen olduğunu vurgulayan Kayalı, başka düşünürlerin görüşlerini, düşüncelerini yansıtan bir yönetmen olmadığını, Erksan’ın hep özgün düşünceler ürettiğini anlattı. Sinema yazarlarının Erksan için “Kemal Tahir’in izdüşümüdür” yargısına katılmadığını belirten Kayalı, Erksan’ın hiçbir zaman Kemal Tahir uyarlaması yapmadığını sözlerine ekledi. Türkiye’nin entelektüel çevresinde en önemli isimlerin öncelikle entelektüeller ve akademisyenler, sonrasında edebiyatçılar, en sonda sinemacılar olduğu düşüncesi olduğunu belirten Kayalı, Erksan’ın anlaşılamamasının da onu bir sinemacı olarak değil, entelektüel olarak düşünülerek aşılabileceğini vurguladı. Erksan’ın 1965 yılındaki seçimlerde Türkiye İşçi Partisi’nden milletvekili adayı olmak dışında bir hiçbir siyasal bağı olmadığını belirten Kayalı, politik bir insan olmasına rağmen dar politik bağlantıları olmadığını, gündelik politikaların Erksan’ın yaptıklarının dışında olduğunu belirtti.
Mimar Sinan Üniversitesi’nde Metin Erksan’ın öğrencisi olan Mehmet Eryılmaz konuşmasına, “Eğer Erksan buraya konuşmaya gelmiş olsaydı, notlar alıp getireceği kitapları buraya dizer, yüzünü göremezdiniz” diyerek başladı. Erksan’ın “Önce düşünür, sonra yazar, sonra yönetmen olmalıdır” sözünü vurgulayan Eryılmaz, Erksan’ın yöntembilimsel metotla analizler yaptığını belirtti. Erksan’ın kendi dünyasını, düşüncesini anlatmak için sinemayı kullandığını belirten Eryılmaz, Erksan’ın ideolojiler üstü, hiçbir ideolojiye sığmayan bir yazar olduğunu vurguladı. Eryılmaz, “Erksan’ın tavrı politikti, ancak hiç politika yapmadı” dedi.
90’lı yıllarda açtıkları bir psikoloji merkezinde yaptıkları Sevmek Zamanı filminin gösterimini ve filmin yorumu için konuşmacı olarak Metin Erksan’ı çağırdıklarını, bu vesileyle Erksan ile tanıştığını belirten Ercan Kesal, yıllar boyunca her pazar birlikte İstanbul’u dolaştıklarını ve sokak sokak, bina bina İstanbul’un tarihini kendisini anlattığını belirtti. Erksan’ın esprili biri olduğunu belirten Kesal, yıllar boyunca sinema dışında birçok konudan konuştuklarını vurguladı.
Erksan’ın bir yanıyla milli, bir yanıyla da enternasyonel bir sinema yaptığını belirten Kurtuluş Kayalı, yapılan tüm olumsuz eleştirilere rağmen Erksan’ın Kadın Hamlet filminde yaptığı yorumlamaya hiçbir Türk yönetmenin cesaret edemediğini belirtti. Kayalı, "Ben de tüm sinema yazarları gibi önce Akad’ı ve Güney’i tanıdım, Erksan’ın kıymetini çok sonra anladım" diyen Kayalı, Erksan sinemasını eleştirirken düşünce dünyasını tanımak gerektiğini vurguladı. Mehmet Eryılmaz da Erksan’ın her filminin altında başka bir mesele olduğunu, Susuz Yaz filminde de suyun meta olarak el değiştirmesinin aldığını vurguladı. (Kültigin Kağan Akbulut)