İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Avrupa’da sinema kendini yeniden inşa sürecine girerken Fransa ve İtalya’daki güçlü sinema akımlarının yanı sıra adını pek de duymadığımız Çekoslovakya’da da sinema önemli bir dönemece girer. Çek Yeni Dalgası olarak adlandırılan bu dönemin birkaç yönetmeninden biri olan Juraj Herz de The Cremator (Spalovač mrtvol, 1969) filmiyle öne çıkar. Ancak Prag Baharı’nın etkisiyle sinemacıların görece rahatladığı bu dönem Sovyet işgaliyle birlikte sona ererken The Cremator gibi örneklerde gördüğümüz güçlü sinema potansiyeli özgürlüklerle birlikte rafa kaldırılır.
The Cremator, 1930’lu yıllarda Prag’da yaşayan tuhaf bir adamın hikâyesini anlatır. Filmin ana karakteri Kopfrkingl, bir krematoryumda ölüleri yakmaktan sorumlu olan ve tabiri caizse işine âşık bir adamdır. Ölüler ile çalışmak onu hayata karşı zamanla yabancı kılar ve hijyen takıntısını ateşin temizleyiciliğinde dindirir. (Betül Durdu)
(Yazının tamamını Hayal Perdesi’nin 65. sayısında okuyabilirsiniz.)