Suriye’de savaş sekizinci yılına girdi. Tahminlere göre bugüne dek dört yüz bin kişi öldü, beş milyon Suriyeli hayatlarına mülteci olarak devam etmeye çalışıyor, altı milyon kişi ülke içinde başka bir şehre göç etmek zorunda kaldı. Beş yüz kırk bin kişi ise hâlâ kuşatma altında, ölümle burun buruna yaşamaya devam ediyor. Bu korkunç rakamlara eşlik eden sayısız savaş suçu vaka-ı adiyeden sayılıyor. Neredeyse her ayrıntısını ekranlardan takip ettiğimiz yıkımın ruhlarda neden olduğu tahribat şüphesiz ki rakamların, istatistiklerin ötesinde. Aşinası olduğumuz katliam görüntülerinin ardında verilerle ifade edilemeyecek bir duygusal kıyım yaşanıyor.
Sundance Film Festivali’nde belgesel dalında Dünya Sineması Jüri Ödülü’nü kazanan Halep’in Son Adamları (Last Men in Aleppo, 2017), 2011’den bu yana, savaş nedeniyle, Suriye’de durma noktasına gelen gündelik hayat şartlarında, hayat kurtarmaya çalışan bir avuç insanın hikâyesini anlatıyor. Feras Fayyad tarafından yazılıp yönetilen filmde, siviller tarafından organize edilen Beyaz Kasklılar adlı arama-kurtarma ekibinin Halep’teki faaliyetleri, grubun kurucularının hayatları üzerinden anlatılıyor. Halid, Subhi ve Mahmud adındaki üç arkadaşın, muhalifler tarafından kontrol edildiği için rejimin ve Rusya’nın saldırılarına maruz kalan şehirde yaşadıkları zorluklar tasvir ediliyor.
(Havva Yılmaz)
(Yazının tamamını Hayal Perdesi’nin 65. sayısında okuyabilirsiniz.)