Ezgi Baltaş, yapım koordinatörü olarak başladığı meslek hayatına yönetmen Seyfi Teoman’ın teşvikiyle cast direktörü olarak devam ediyor. Son dönem Türk sinemasında festivallerden ödüllerle dönen ve oyuncu performanslarıyla göz dolduran birçok filmde cast direktörü olarak Ezgi Baltaş’ın imzası var. Seçkin filmografisi ve sinemaya kazandırdığı yetenekli oyuncularla sektörün aranan isimlerinden biri haline gelen Baltaş’a cast direktörünün filmlere etkisi, çalışma yöntemleri ve yer aldığı projeler hakkında sorular sorduk.
“Artiz bekçisi” lakabıyla anılmanızı sağlayan neydi?
Üniversitedeyken çalışmam gerekiyordu ve arkadaşlarımdan biri cast çekimleri yapmamı önerdi. Bir ajansta çalışmaya başladım ve çalışırken çıkan problemleri çözünce ajansın sahibi cast direktörlüğü yapmamı istedi. O süreçte Seyfi Teoman’la tanıştım. Bizim Büyük Çaresizliğimiz (2011) filmini yaptık. Sonrasında Seyfi, cast direktörlüğü yapmam gerektiğini, bu işi iyi yaptığımı söyledi ve ben de devam ettim. Gece yarılarına kadar çalışırken bir arkadaşım ne yapıyorsun artiz bekçisi diye sordu ve hoşuma gitti, komik geldi çünkü. İşim bu, artık artiz bekçiliği yapıyorum dedim.
Türkiye’de profesyonel anlamda cast direktörlüğü nasıl başladı?
Birçok cast direktörü var ama Harika Uygur’la demeyi borç hissediyorum. Öncesinde Renda Güner, Tümay Özokur gibi isimler de var tabii ama mesleğin ne olduğunu, ne iş yaptığını ve yapması gerektiğini Harika Uygur’la öğrendik. Şu an profesyonelleşmeye doğru gidiyor çünkü Harika ve Renda Hanım’ın açtığı yolda biz gençler de yapımcıları yaptığımızın yaratıcı bir iş olduğuna ikna etmeye başladık. Özellikle bağımsız sinemada yönetmenler cast direktörlerine güvenmeye başladılar.
Siz nasıl tanımlıyorsunuz yaptığınız işi?
Cast direktörlüğü oyuncuyu tanımakla ilgili. Birini gördüğümde evet bu oyuncu olur ya da olmaz bilgisi hızlı geliyor. Tamamen hislerimle yola çıkarım. Yaptığımız iş seçim yapmak. Rol için uygun beş yüz kişi varsa yönetmene hayır o beş yüz kişiye bakmana gerek yok, en iyisi bu üç kişi, onların arasında seçim yapman gerekiyor, diyoruz. İşin mantığı bu. Öbür türlü beş yüz kişiyi yönetmenin izleyip aralarından seçim yapmasını sağlarsanız, sadece cast organizasyonu yapan kişi olursunuz. O üç kişi arasında ise tabii ki inisiyatifi yönetmene bırakıyoruz.
Cast direktörünün filmdeki etkisi seyirciye nasıl ulaşır?
Takım oluşturmak gibi. Sık sık duyarız; film kötüydü ama başrolü iyiydi, film kötüydü ama oyuncular iyiydi diye. Dolayısıyla cast direktörünün etkisini filmde iyi bir takım oluşturulduğunda görürsünüz. Senaryosu kötü ya da film kötü çekilmiş olabilir ama iyi bir takım oluşturulması o filmin iyi olmasını sağlıyor. İyi cast filmi güzelleştirir.
(Söyleşinin tamamını Hayal Perdesi’nin 54. sayısında okuyabilirsiniz.)