a) Bu konuda rahat bir kıyas yapamıyorum. Ama internetin ortaya çıkmasının eleştiri kültüründe bir yüzeyselliğin ve keyfi öznelliğin yaygınlaşmasına yol açtığı söylenebilir. Elbette işini ciddi yapanları istisna tutuyorum.
b) Bence belirgin bir kriter yok. Çok değişken. Bir problem olarak bile görülebilir. Ama bazı klişeler var tabii: Beğendim, beğenmedim, gidilir, gidilmez gibi. Bunları film eleştirisi kapsamına sokmazsak daha iyi olur!
c) Bu konuda ciddi eksikliklerin olduğunu düşünüyorum. Bunu özellikle teorik plânda telif eserlerin azlığını dikkate alarak söylüyorum. En önemli problem özgünlük problemi. Fakat genel olarak üç beş yıl evveline göre küçümsenmeyecek bir hareketliliğin olduğu açık.
Görebildiğim kadarıyla kitaplaştırılmış ya da yayınlanmamış tezlerde düşünce bağlamında bazı kalıpların tekrar etmesi yaygın: Tasnif edilmiş bir sinema tarihi, yönetmenler ve filmler açısından... Hâlbuki bu tavır araştırma ve soruların ortaya çıkmasına yönelik ciddi handikaplar barındırıyor. Bazı önkabullerin sorulara tabi tutularak tekrar değerlendirilmesi gerekiyor. Bazı yönetmenlerin daha iyi anlaşılması, bazı filmlerin eleştirilebilmesi gerekiyor. Özellikle Türkiye'nin fikri macerasını bütün bir resimde hakkaniyetli okuyabilecek bir perspektif geliştirerek Türk Sinema Tarihi'nin en baştan gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu bağlamda araştırmacı sayısı azlığı değil araştırmacı kişilerin zihni çeşitliliği ve derinliği sıkıntı olabilir. Mesela araştırmacı kişiliklerin Osmanlıca bilmemesini ciddi eksiklik olarak görüyorum.