Yerli Diziler
Dosya Arşivi
Mart-Nisan 2011
Artıları ve Eksileriyle Festivaller
16.03.2011 "Bazı Festivaller Para Kazanmak İçin Yapılıyor Artık" Tuba Deniz, Celil Civan

Film festivalleri nasıl bir amaçla hareket ediyor?

 

Eskiden, yani yirmi yıl önce, sinemaya âşık insanlar bir araya gelir, canlarını dişlerine takar, her türlü sıkıntıya göğüs gerip festival yaparlardı. Şimdiki durum için yorum bile yapmak istemiyorum.

 

Festivallerin belirleyici özellikleri, başka bir ifadeyle kimlikleri var mıdır?

 

Eskiden vardı, artık yok. Her türden festivalciyle karşılaşabilirsiniz bu günlerde.

 

Film festivallerinin teknik olarak işleyiş biçimleri nasıldır?

 

Bu çok teknik bir soru. Üstelik bu soruya yanıt verirsem, beni yalan yanlış anlayıp festival düzenlemeye kalkanların sayısı artabilir.

 

Gezici Film Festivali’nin izleyici ve sinemacılar açısından diğer festivallerden farkı nedir?

 

Bir: Kültür ve Turizm Bakanlığından başka sponsorumuz yok; yani bütçemiz çok kısıtlı.

 

İki: Göçebe bir festivaliz işte. Dünyada iki rezillik varmış, biri memurluk diğeri de kiracılık. Göçebelik de üçüncü türden bir rezillik.

 

Üç: Bu sıkıntılara karşın Anadolu’nun farklı kentlerinde yolumuzu bekleyen insanlar var. Biz 1995’ten bu yana kültür ve sanatın yalnızca İstanbul’da olabileceği önyargısını yıkmaya çalıştık ve sanıyorum bunu başardık. Gezici Festival yüzünden sinemaya bulaşan (tabiri mazur görün) birçok insan var. 

 

Ülkemizde yerel yönetimlerin festivaller üzerindeki belirleyiciliği, organizasyonları tektipleştirmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

“Tektipleştirmek” faşizmdir.

 

Bir nevi festival enflasyonu yaşadığımızı söyleyebiliriz. Bu festivaller misyonunu yerine getiriyor mu?

 

Bazı festivaller para kazanmak için yapılıyor artık. Eğer misyon para kazanmaksa, evet bu misyon da yerine getiriliyor.

 

Ülkemizdeki festivaller Türk sinemasının gelişmesine, şekillenmesine nasıl bir katkı sağlıyor?

 

Festivaller bir anlamda pazar görevi de üstleniyor ve filmlerin tanıtımına yardımcı oluyor.

 

Günümüzde festivallerin sinemanın biçimi, içeriği üzerinde belirleyici olduğu söylenebilir mi? Bunu Türkiye’deki ve dünyadaki festivaller üzerinden değerlendirebilir misiniz?

 

Festivaller sinemanın biçimini, içeriğini belirlemekten çok filmlerin pazarlanmasına katkı sağlıyor. Özellikle Cannes, Berlin gibi festivallerin programına girebilmek bir filmin ticari şansını kesinlikle arttırıyor. Dolayısıyla burada sanatsal değil, ticari bir belirleyicilik sözkonusu. Bir örnek vereyim: Geçen yıl Cannes Film Festivali’nde gösterilen Of Gods and Men (Des hommes et des dieux, 2010) Hıristıyanlık propagandası yapan kötü bir filmdi. Festivalden sonra “yürü ya kulum” oldu.

 

Festival filmlerini belirleyen öğeler var mı? Festival filmi şeklinde bir şablon sözkonusu mu yoksa bu olumsuz bir yargı mı? Festivallerde gösterilen filmlerle ilgili tercihler sinemacıları olumlu/olumsuz nasıl etkiliyor?

 

Yirmi yıl önce şöyle bir tanımlama vardı: “Karanlık, oyuncularını ve yönetmenini kimsenin tanımadığı, bilinmeyen bir dilin konuşulduğu, ne anlattığı hiçbir zaman anlaşılamayan, bittiği salonun ışıkları yanınca belli olan” filmlere “Festival Filmi” denirdi.

 

Şimdi de bu tanıma uyan bazı filmler var festivallerde. Festival yöneticileri de ne yapsınlar, özgün, farklı, değişik olma kaygılarıyla böyle filmleri programlarına alıyorlar. Bu o kadar kötü bir şey değil. Asıl sıkıntı, genç sinemacıların bu filmlere özenerek benzer filmler yapmaya çalışmalarından kaynaklanıyor. 

 

Festivallere çeşitli ülkelerden sinemacılar katılıyor. Festivaller sinemacıların fikir alışverişinde bulunmaları için etkili olabiliyor mu?

 

Ekonomik krizden sonra artık kimse festivaline çok fazla yabancı konuk çağıramıyor. Berlin, Cannes gibi festivallere kendi parasıyla gelen sinemacıların çoğu da zaten kimseden fikir almaya ihtiyacı olmayan köpekbalıklarıdır. 

 

Festivallere katılan filmler son dönemde nasıl bir eğilim gösteriyor?

 

Her film her festivale katılır, burada bir eğilimden çok tanıtıma yönelik çabalar vardır.

 

Festivaller mevcut küresel ideolojiye paralel mi gider yoksa bu yapıdan bağımsız mıdır? Bu bağlamda festivalleri küresel ideolojiye alternatif olarak görebilir miyiz?

 

Her şeyin paranın kontrolünde olduğu bir dönemde bu soruya nasıl yanıt verilebilir ki?

 

YORUM YAZ:
Ad Soyad:
Yorumunuz:
Kalan: (Sadece 600 karekter olabilir)
ARKADAŞINA GÖNDER:
Ad Soyad:
Email Adresiniz:
Arkadaş(lar)ınızın Email Adresi:

birden fazla email adresi yazacaksanız boşluk ile ayırmalısınız.
NOTUNUZ:
Bilim ve Sanat VakfıKüre YayınlarıKlasik Yayınlarıİstanbul Şehir Üniversitesi
Hayal Perdesi © 2010 - hayalperdesi@hayalperdesi.net Yayımlanan malzemenin bütün hakları Hayal Perdesi’ne aittir. Kaynak göstererek alıntılanabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir..